01.10.2016
0
0
Kalkan'da Gezilecek Yerler
Kalkan Antalya’nın batısında bulunan muhteşem doğası ve tarihi mekanlar ile büyüleyen bir sahil kasabasıdır. Kalkan tarihi acıdan Likya Uygarlığı’nın kalıntılarını barındırmaktadır. Her yıl yüzlerce ziyaretçiyi ağırlayan Kalkan, birçok uygarlığı stratejik konumu ile ön plana çıkartmıştır. Hititler, Lidyalılar, Romalılar ve Osmanlı gibi birçok önemli medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Antalya’nın eşsiz güzelliklerini bir arada bulunduran Kalkan, günümüzde turizm ve villa cenneti olarak anılmaktadır. İçerisinde birçok antik şehir ve o şehirlerden kalıntılar bulundurmaktadır.
Antiphellos (Kaş) Antik Şehri
Antiphellos Antik Şehri’ne ait kalıntılar günümüzde Kaş bölgesinde bulunmaktadır. M.Ö IV. yüzyılda küçük bir kent olsa da bir liman kenti ve gelişmiş ticareti ile bilinmekteydi. Günümüze çok fazla kalıntısı ulaşan Antiphellos Antik Şehri‘nin içerisinde tarihi mekanlar, tiyatro, lahitler ve anıt mezarlar bulunmaktadır. Kaş’a ziyarete geldiğinizde mutlaka görmeniz gereken yerlerin başında gelmektedir..
Patara Antik Şehri
Patara Antik Şehri tarihi açıdan diğer antik şehirler arasında en önemlisidir. Likya Uygarlığı’na başkentlik yapan şehir, Likya birliğinin üç oy hakkına sahip altı kentinden biridir. Patara Antik Şehri’nde bir meclis binası bulunmakta ve toplantılar burada yapılmaktaydı. Patara Antik Şehri‘nden günümüze pek çok tarihi mekan kalmıştır. Bunlar antik şehir tiyatrosu, Roma zafer takı ve deniz feneri şeklindedir. Bu yapılar halen daha günümüzde sağlamlığını sürdürmektedir.
Xanthos Antik Şehri
Likya devletine başkentlik yapmış olan kent, Likya döneminin en büyük şehirlerindendir. Xanthos Antik Şehri birçok kez yıkılıp tekrardan yapılmıştır. Kent birçok kez yıkılsa da günümüze birçok eser ulaşmayı başarabilmiştir. Bunlardan Harpy ve Nereidler Anıtı kazılarını yapan arkeolog Charles Fellows tarafından İngiltere’ye kaçırılmıştır.
Tlos Antik Şehri
Tlos Antik Şehri M.Ö 14. yüzyılda kurulmuştur. Şehir dağlık bir alana kurulmuş olsa da dere akıntıları ve depremler ile nehir kenarına kadar inmiştir. Konumu dolayısıyla uzun yıllar varlığını sürdürmüş olan kentte birçok sur ve Yunan mitolojisinden kalma Pegasus ve Chmera’nın resimlerinin bulunduğu anıt mezarlar bulunmaktadır.
Letoon Antik Şehri
Letoon Antik Şehri birçok antik kente yakınlığı ile bilinmektedir. Likya’nın dini merkezi konumunda olan şehir içerisinde birçok tapınağı bulundurmaktadır. Geniş bir alanda bulunan antik şehirde Apollon, Leto ve Artemis tapınakları günümüze kadar ulaşmayı başarabilmiştir. Tarihi mekanlar arasında en geniş alana yayılmış olan kent her yıl yüzlerce ziyaretçiyi ağırlamaktadır.
Sidyma Antik Şehri
Efsaneler kenti olan Sidyma Antik Şehri, Seydikemer’in Dodurga Mahallesi’nde kurulmuştur. Sidyma Antik Şehri‘nin kesin bir kuruluş tarihi bilinmemektedir. Dodurga Köyü’nün antik kentin üzerine kurulması bir çok eserin toprak altında kalmasına sebep olmuştur. Fakat günümüze kadar birkaç antik mezar ve lahit ulaşmayı başarmıştır.
Pınara Antik Şehri
Xanthos Antik Şehri’nin yaşlı nüfusu kentten ayrılarak Pınara Antik Şehri'ni kurmuştur. Babadağ eteklerine kurulan şehir adını, konumundan dolayı yuvarlak anlamına gelen Pınara isminden almıştır. Büyük depremler geçiren şehirden günümüze yalnızca kaya mezarları, surlar, hamam ve tiyatro gibi kalıntıların parçaları ulaşmıştır.
Batık (Kekova) Şehri
Kekova Antik Şehri dördüncü yüzyıla kadar yaşam alanı olarak kullanılmaktaydı. Uzun dönemler Likya Uygarlığı altında bulunun şehir, bir süre sonra Roma İmparatorluğu hakimiyeti altına girmiştir. Adadaki tarihi mekanlar yaşanan büyük depremler sonucu sular altında kalmıştır. Kalan bu yapılar şu an tekne turları ile görülebilmektedir.
Simena (Kaleköy) Antik Şehir
Şu anki adı Kaleköy olan Simena Antik Şehri, bir yarımada üzerine kurulmuştur. Türkiye’nin sadece deniz yolundan ulaşılabilen nadir yerleşim yerlerinden biridir. Birinci derece sit alanı olan bölgede herhangi bir yapılaşmaya izin verilmemektedir. Simena Antik Şehri’nden günümüze kalan Simena Kalesi’ni dilediğiniz zaman ziyaret edebilir ve adayı kuş bakışı seyredebilirsiniz.
Myra (Demre) Antik Şehri
Myra Antik Şehri Likya’nın üç oy hakkına sahip altı şehrinden biridir. Dağların yamacına ve deniz kenarına kurulan şehir deniz ticareti ile ilgilenmiştir. Kent içerisine yapılan kazılarda birçok tarihi esere rastlanmıştır. İçerisinde Bizans dönemine ait kiliseler ve kaya mezarları bulunan antik şehirde ayrıca bir de tiyatro bulunmaktadır.
St. Nicholas Kilisesi
Günümüzde Noel Baba olarak bilinen Aziz Nicholas, Patara Antik Şehrinde doğmuş ve hayatını dindar bir piskopos olarak geçirmiştir. Hristiyanlar tarafında çok sevilen Aziz Nicholas vefat ettiğinde onu seven Demre halkı Nicholas adına kilise yaptırmıştır. Zaman içerisinde sel ve depremlere mazur kalan St. Nicholas Kilisesi düzenli olarak restore edilmiştir.
Pirha (Bezirgan) Antik Şehir
Likya yolunun antik şehir coğrafyasının başlıca yapıtlarından biridir. İçerisinde pek çok antik mezar bulunduran kent, üç asıra yakın bir tarihe sahiptir. Kentte tarihi Bezirgan tahıl ambarları mevcuttur. Fakat bu ambarların çatısı yoğun yağmurdan dolayı yıpranmış ve sacla kaplanmıştır.
Antik Likya Yolu
Günümüze kadar ulaşan en büyük yürüyüş yoludur. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Likya Uygarlığı’nın 11 tane antik kentinden geçmektedir. Günümüzde teknolojik alet gerekmeden bitirilebilen yol içerisinde pek çok etap bulunmaktadır. 509 kilometre uzunlukta yolu bitirebilmek için 1 aylık bir yürüyüş gerekmektedir.
Antik Likya Yolu, dünyanın en uzun 10 yürüyüş yollarından biridir. Likya yoluna başladığınızda Fransız Grande Ranndonee sistemiyle işaretlenmiş olan kavşak ve noktaları görebilirsiniz. Bu sayede Likya yolunda kaybolmadan yürüyüşünüzü tamamlayabilirsiniz. Patikalarda her 50 metrede bir toprak yollarda ise 200 metrede bir işaretlenen kırmızı-beyaz çizgiler sayesinde yolunuzu takip edebilirsiniz. Kırmızı boya ile çizilmiş “Çarpı” işaretleri patikadan sapıldığını ve işaretin başında olan kısımdan devam edilmesi gerektiğini göstermektedir.
Bu uzun yolu yürüyerek tamamlamak istediğinizde günde 20-25 kilometre yürüyerek yaklaşık bir ayda tamamlayabilirsiniz.
Saklıkent Kanyonu
Kanyon, Muğla’nın Seydikemer ilçesinde bulunmaktadır. Türkiye’nin en popüler kanyonlarından olan Saklıkent Kanyonu’nun jeolojik çatlamalar sonucu oluştuğu tahmin edilmektedir. Yüksek duvarlar sayesinde içerisine güneş geçmeyecek yapıdadır. Ayrıca kanyon 18 kilometre uzunluğa 200 ile 600 metre arası değişen duvar uzunluklarına sahiptir. Kanyon duvarları bazı kesimlerde o kadar dardır ki gökyüzü gözükmemektedir. Bir çoban tarafından keşfedilen kanyon içerisinde şifalı olduğuna inanılan çamurda banyo yapabilirsiniz. Üstelik kanyon içerisinde adrenalin tutkunları için kurulmuş bir alanda bungee jumping yapabilirsiniz. Saklıkent Kanyonu’na girişte 10 TL gibi bir ücret belirlenmiştir. Kanyonu haftanın her günü 09.00- 19.30 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Mavi Mağara
Deniz kıyısında eşsiz bir konumda bulunan Mavi Mağara, Kalkan’a 6 kilometre uzaklıktadır. Mağara, 50 metre uzunluğa ve 40 metre genişliğe sahiptir. Jeolojik çatlamalar, deniz gelgitleri ve rüzgarların oluşturduğu doğal bir mağaradır. Güneş ışınlarının deniz içerisinden vurmasından dolayı mağara içerisinde mavi parlak fosforesson bir renk meydana gelmektedir. Herhangi bir çıkış noktası bulunmayan mağaraya giriş ufak ve dar bir çıkıntıdan sağlanmaktadır. 1972 yılında Jeolog Dr. Temuçin Aygen tarafından bulunan mağarada fok balıklarının yaşadığı düşünülmektedir. İçerisindeki havuz yapısı sayesinde dalış yapmaya elverişlidir. Mağara her yıl yüzlerce ziyaretçiyi ağırlamaktadır.
Güvercinlik Deniz Mağarası
Antalya’nın gözde tatil mekanlarından olan Kalkan pek çok mağaraya ev sahipliği yapmaktadır. Her yıl yüzlerce ziyaretçiyi ağırlayan mağaralar görülmeye değer yerler arasına girebilmektedir. Kalkan’da popüler mağaralardan olan Güvercinlik Deniz Mağarası, 85 metre uzunluğa ve 55 metre derinliğe sahiptir. Adını içerisinde yaşayan yabani güvercinlerden alan mağara içerisinde her yıl yüzlerce güvercin yuva yapmaktadır. Mağara 35 derece eğimli bir yapıdadır. Mağara içerisinde bulunan ufak dere, depremlerin oluşturduğu çıkıntıdan denize akmaktadır.
Gömbe Yaylası
Antalya’nın Kaş ilçesine bağlı bir tatil beldesidir. Ekonomik tatil arayışı içinde olanlar için biçilmiş kaftan olan Gömbe Yaylası doğa ile iç içe bulunmaktadır. Yörük geleneklerini sürdüren yerli halk sıcakkanlılığı ve misafirperverliği ile ün salmıştır. Kaş-Kalkan-Elmalı üçgeninin zirvesinde bulunmaktadır. Yaklaşık 190 rakım yükseklikte yer alan koy, Kaş’a 70 kilometre Elmalı merkeze 30 kilometre uzaklıktadır. Buraya geldiğinizde Gömbe Yaylası’nda bulunan Akdağ’ı ziyaret edebilir, krater göllerine gidebilirsiniz. Ayrıca bölgede düzenlenen Uçarsu Şenliklerine de katılabilirsiniz.
Fırnaz Koyu
Antalya’nın Kaş ilçesine bağlı Fırnaz Koyu, mavi yolculuğun en güzel mekanlarındandır. Koruma altına alınan koy tesisleşmeye izin verilmeyen bölgededir. Koy berrak denizi ve sahili ile popüler olmuştur. İçerisinde bulunan ve gençleştirdiğine inanılan çamur banyosu yapabilir ve yemyeşil alanda benzersiz bir tatil yaşayabilirsiniz. Likya yolu üzerinde olan koyda yürüyüşe çıkabilir ve tarihi eserleri görebilirsiniz.