02.01.2017
0
0
BATIK (KEKOVA) ANTİK ŞEHRİ
Kekova antik şehir M.Ö dördüncü yüzyılda yerleşim yeri olarak kullanılmaktaydı. Ada uzun dönemler boyunca Likya uygarlığının tesiri altında kalmış ardından Roma İmparatorluğu hakimiyeti altına girmiştir. Kekova, Likya dilinde: Dolichiste olarak bilinmektedir. Kekova, Bizans döneminde yeniden kurulup gelişmiş fakat gelişmesi Arap istilaları yüzünden devam edememiştir. Antalya ilinin Demre ilçesi yakınlarında Kaleköy ve Üçağız açıklarındaki küçük, kayalık bir adadır. Adanın yüz ölçümü 4.5 km² olmakla birlikte bu adanın en yüksek tepesi 188metre olarak ölçülmüştür. İ.Ö 5.yüzyıldan beri askeri ve ticari üst olarak kullanılmıştır. Şehir adını XIX. yüzyılın başlarında Cramer tarafından duyurmuştur. Kaynaklara Kekova antik şehir “Kakava” diye geçmiştir. Fakat ada 2. yüzyılda yaşanan büyük depremler sonucu şehir sular altında kalmıştır. Bu nedenle şehir batık kent ismini almıştır. İtalyan işgalinden sonra adanın hangi ülkeye ait olacağı konusunda Türkiye ve İtalya arasında bir süre uzlaşılamamış, daha sonra ada 1932 yılındaki anlaşma ile Türkiye’ye bırakılmıştır. Fakat ada üzerinde kimse yaşamamaktadır. Üzerinde pansiyonlar ve kafeler bulunan adaya ulaşım teknelerle sağlanmaktadır.
Kekova adası ve çevresi 18 Haziran 1990’da Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından sit alanı ilan edilmiştir. Tüm yüzüş ve dalışların hükümet tarafından özel izin alınarak yapılması kararlaştırılmıştır. Ancak bu yasak tarihî batık olanlar haricindeki yerler için kaldırılmıştır.
Kekova Antik Kentin Yapıları
Kekova antik kentinin içinde toplamda 314 tane odadan oluşan 224 yapı keşfedilmiştir. Üstelik adanın kuzey kesimlerin de ikinci yüzyılda depremlerle yok olan antik Dolkisthe kentinden kalma batıklara yer yer rastlanır. Batık içerisinde liman, iki rıhtım, üç kilise, iki şapel (tapınak), iki deniz feneri ve dört üretim atölyesi de keşfedilmiştir.
Kekova Antik Kent Gezilecek Yerler
Kekova adası eşsiz tarihinin yanı sıra eşsiz doğa ile de ön plana çıkmaktadır. Adada bulunan 26 tanesi endemik olan 272 bitki türü ile ziyaretçilerin dikkatini çekmektedir. Adanın genel kısmı su altında kaldığından dolayı planlarınıza tekne tutu eklemeniz gerekmektedir. Bu tekne turu ile Kekova’da liman ve mendirek, hamam, batık şehir evleri, sarnıçlar, kilise, şapel ve askeri kuleyi ziyaret edebilirsiniz. Bunlara ek olarak su sarnıçları, kaya mezarları, Likya tipi lahitleri gözlemleye bilirsiniz.
Liman Ve Mendirek
Kekova adasında su altında kalan büyük liman adanın büyük ticaret hacmi hakkında bilgi vermektedir. Bu sebeple liman büyük ticaret gemilerinin yaklaşmasına kolaylık sağlayarak adayı bir ticaret limanı haline getirmiştir. Ayrıca tekne turu yapan tatilciler limanın halen ilk gün ki gibi durduğunu görmektedir. Limanda bulunan Mendirek günümüze ulaşabilen tek mendirek yapısındadır. Mendirek deprem sonucu oluşan hareketlerde zamanla işlevini yitirdiği gözükmektedir. Mendireğin uzunluğu 69m kalınlığı 2 metredir.
Hamam
Kekova limanına yaklaşık 400m uzaklıkta kıyı çizgisi üzerinde yer almaktadır. Aynı zamanda hamamın apsis kısmı sular altında kalmıştır. Duvarlarında mermerler ile kaplı olan hamamın özenle yapıldığı görülmektedir.
Batık Şehir
Şehir kendi içinde dini, askeri ve ticari özellikler barındırmaktadır. Üstelik evlerin bir çoğu tepelerde bulunduğundan üst katları gözlemlenebilmektedir. Ana kayaya oyularak yapılan evlerin genel kısmı sular altında kalmıştır.
Sarnıçlar
Şehirde 2 ile 100 ton arasında arasında değişen 45 sarnıç bulunmaktadır. Şehirdeki sarnıçlar yağmur suyunu denize aktarmasını sağlayan ana kayaya yapılmıştır. Sarnıçlar kanalizasyon yapısını hala koruyarak şehide kullanılan kanalizasyonu göstermektedir.
Kekova Antik Kentine Ulaşım
Kekova’ya ulaşım için Kaş limanından tekneyle 3.5 saatlik bir yolculuk yapmalısınız. Adaya Üçağız limanından tekne ile 30 dakikada ulaşılmaktadır. Bu adaya Muğla’dan ulaşabilmek için Demre istikametindeki Kekova yolundan sapmadan 19 km boyunca devam edildiğinde Kekova’ya ulaşılabilir.